Yaş 70, daha yeni başlıyoruz
İstanbul Yelken Kulübü, 70 yıl önce kurulduğu yerde ülkemizde yelken sporunun en eski simgelerinden biri olarak varlığını devam ettiriyor.
2022'de yönetime seçilen dinamik ekip, Komodor Yavuz Dinar önderliğinde, kulübün geçen yıllarda kaybettiği rüzgârı yeniden yakalayarak zirvede yerini almak için çalışıyor.
Yazı: Ayşegül Bakış
“2 Şubat 1952 günü İstanbul Liman Lokantası’nda bir araya gelen kurucular ve beraberindeki müteşebbis heyet, ilk Genel Kurulu gerçekleştirerek, İstanbul Yelken Kulübü’nü ilk yelken ihtisas kulübü olarak kurdular. Aynı yılın baharında el birliğiyle ve müteşebbis heyetin katkılarıyla, bugün Burhan Kunt Salonu diye anılan mahalde tek katlı küçük kulüp binasını inşa ettiler. Kulüp aynı yıl Bakanlar Kurulu’ndan “Kamu yararına kuruluş” vasfını kazandı. Kulübümüz, aradan geçen yıllar boyunca gelişmiş ve ülkemizde gerek yurtiçi gerekse uluslararası boyuttaki birçok spor aktivitesine ev sahipliği yapmıştır.”
Geçenlerde 70’inci yaşını kutladığı ve üyeleriyle buluştuğu gecede İstanbul Yelken Kulübü’nün dünü bugünü yeniden anı defterlerinden çıkarılıp masalara serildi. Bir önceki sayfalarda Seyhun Binzet’in kaleminden okuduğunuz gibi o anıların içlerinde neler yok ki! Bizlerin bile tevellütünün yeteceği yıllarda kulüp, bugünkünden farklıydı. Her hafta sonu bir etkinliğin olduğu, one design ruhunu yaşatan, yaz-kış yelkencilerle dolup taşan, mendireğinde start düdüğü eksik olmayan, pazar geceleri sponsorların katkılarıyla daha da ışıltılı hale gelen salonlarında kupaların dağıtıldığı bir yerdi. ‘Cup’ışalım mı? partilerinin efsane kalabalığını, konserlerin ihtişamını unutmak mümkün mü!
Ancak arada ne olduysa oldu, o parlak günler yerini koltuk kapma yarışlarına, yelken dışındaki faaliyetleri ön plana alan yöneticilere, özetle yelken adına karanlık bir döneme bıraktı. Neyse ki bu dönemi sona erdirecek kararlı adımlar atıldı ve Komodor Yavuz Dinar önderliğindeki yeni yönetimiyle İstanbul Yelken Kulübü, özlenen günlerine dönmek için gereken taze kanı buldu.

Uzun uzun anlatmak istesek sayfalar sürer ama kısaca kulüple bağınız nasıl oluştu, kaç yılından beri kulübün sporcususunuz anlatır mısınız?
1948’te Kalamış’ta doğdum, büyüdüm. Çocukluğum hep burada geçti. Bütün kulüplerde yelken yapıp en son İstanbul Yelken Kulübü’nün sporcusu oldum. 30 yıldır da sporcusuyum. Daha önce de komodorluk görevinde bulundum. 2021’den beri başkanlık görevini sürdürüyorum.
Sizin de dahil olduğunuz yeni yönetim öncesi kulüp zor bir dönemeçten geçiyordu. Bu süreç nasıl yaşandı, yönetim olarak hangi hedeflerle bayrağı devraldınız? Bu hedeflere ulaşmaktaki yol haritanızı anlatır mısınız?
Süreç zorluydu. Mehter takımı gibi iki ileri bir geri. Hamlelerimizin ve yaşananların her daim akılcı, kanuni olması gerekiyordu. Yeni yönetim olarak birbirimize kenetlenerek, akıl akıldan üstündür, birlikten kuvvet doğar yaklaşımı ile olayları ele aldık. En büyük gücümüz üyelerimiz ve sporcularımızdı. Onların desteği çok büyüktü. Biz kocaman, birbirine bağlı, sevgi dolu, akılcı bir aileyiz. Sadece kenetlendik. Hedefimiz atamızın işaret ettiği yerde 70 yıl önce kurulan ve bizlere tuval olan kulübümüzü kuvvetlendirerek daha nice 70 yıllara taşımak. Yelken sporuna ve denize gönül vermiş herkesi bu çatı altında toplayıp yelken sporunu yüceltmek, iyi sporcular, iyi antrenörler yetiştirmek. Üyelerimiz ile sıkı bağlar kurmak, kulübümüze yeni sosyal ve sporcu üyeler kazandırıp, ailemizin bir parçası olmalarını sağlamak.
70. Yıl Balosu nasıl geçti?
Çok özlenen klas bir geceydi. Kulübümüz üyelerinden ve ilk sahne deneyimini kulübümüzde yaşamış hem bizim için hem de onun için kulübün anlamı büyük olan sanatçımız Erol Evgin’in geceye katkısı yadsınamaz. Çok özenle hazırlandık ve 305 kişi tam kapasite ile harika bir gece geçirdik. En önemli anı ise kulübümüzün kuruluşundan bugüne 70 yılını özetleyen 5 dakikalık barkovizyon gösterimizdi. Coşkuyla, beraber kutladık ve bunu gelenekselleştirmek istiyoruz.
70. Yıl için planladığınız başka faaliyetler var mı?
Sadece 70. yıl özelinde değil daimi olarak planlarımız var. Öncelikle değerlerimize sahip çıkmak istiyoruz; Ulusal bayramlarımızı coşku ile kutlamak, kurucularımızı anmak ve kulübümüzün geçmişini, tarihini yeni nesillere aksettirmek, yelken filomuzu sporcu ve donanım olarak ileriye taşıyabilmek, sporcumuza hak ettiği değeri vererek kulübün spor ve sporcu tarafını çağdaşlaştırmak.
Ayrıca yedi ayda 280 yeni üyemiz oldu. Yeni üyelerimizle sıkı bağ kurup, bizim hissettiğimiz aidiyeti onlara da geçirmek.

İYK Yelken Okulu’nda nasıl çalışmalar yapılıyor, hangi sınıflarda kaç sporcu var?
İstanbul Yelken Kulübü Yelken Okulu’nda yetişkinler ve çocuklar olmak üzere iki farklı birim çalışmakta. Yetişkinler biriminde iki farklı teknemiz ile temel ve ileri seviye yelkencilik eğitimlerinin yanı sıra yarışçılık ve takım çalışmaları düzenliyoruz.
Çocuklar ve gençler için olan birimimizde 7/15 yaş arasında yaz dönemlerinde kurslarımızı bitiren ve yelkene devam etmek isteyen herkese kapımızı açıyoruz. Optimist, Laser ve Hartley sınıfında 2022 yaz döneminde 150 çocuğumuzu yelken sporu ile tanıştırdık. Kış döneminde ise yarış takımlarına hazırlık olarak yaklaşık 40 yeni sporcumuz kulübümüze katıldı.
Sabit salma sınıfları dışında hareketli salma ve radyo yelken sınıflarındaki yarış takımlarımıza gelecek olursak; Optimist sınıfında 35, Laser sınıfında 25 sporcumuzun yanı sıra 420-470 sınıfında 10, Pirat sınıfında 12, IOM sınıfında ise 11 sporcumuz aktif olarak yarışmakta.
Şu anda kulübün en önemli sorunu/sorunları neler? Bunların çözümü için nasıl çalışmalar yapılıyor?
Şubat ayında yönetimi arkadaşlarımla devir aldığımda her şey yozlaşmış ve gerilemişti. Çalışanından, sporcusuna yönetimimize ahenk saygı ve sevgi kalmamıştı. İlk hedefimiz bu konulara el atmak oldu. Sporcularımıza diyetisyen, kişisel antrenör gibi imkanları sağlamanın yanında ekipman ve malzemelerini de geliştirmeye hızla giriştik, ilerleyen dönemlerde önceliğimiz bu saydıklarımı daha da ileriye taşımak olacak. Personel mutlu değildi. Danışman tutarak onların sorunlarını anlamaya ve çözüm bulmaya çalıştık, mutlu çalışmaları için elimizden geleni yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Kısa sürede onlara verdiğimiz profesyonel eğitimlerle, maddi ve manevi dokunuşlarla çok yol kat ettik.
Üyelerimizi daha sık kulüpte görebilmek amaçlı, söyleşiler, sanat etkinlikleri, özel geceler gibi sosyal etkinlikler düzenledik, düzenlemeye de devam ediyoruz.
Bir dönem yetişkinlerin de yarışabileceği one design tekneler temin edildi, yarışlar düzenlendi. Bunların yeniden hayata geçirilmesi planlanıyor mu?
İstanbul Yelken Kulübü olarak her zaman yenilikçi ve öncü olduk. Bu ve buna benzer projelerimiz her zaman var. Pandemi dönemi ve sonrasında dünya genelinde oluşan ekonomik durumları da göz önüne aldığımız zaman biraz daha temkinli davranıyoruz. Ülkemizde son dönemlerde popüler olan one design sınıflarına organizasyon olarak destek vererek gelişmeleri yakından takip ediyoruz.
Yarışlar dışında denizciliğin yaygınlaştırılması amacını taşıyan organizasyonlar/faaliyetler de yapacak mısınız?
Evet, yat okulumuzun işletmesi zamanında dışarıya verilmişti. Biz yat okulumuzu kendi içimizde kendi teknelerimizle yapmak için kolları sıvadık. Okulumuzu yeniden yapılandırdık ve hizmete açtık. Hem yat eğitimi vermek, isteyeni sporcu olarak yetiştirmek ama daha da önemlisi üç tarafı denizle çevrili ülkemizde denizciliği insanlarımıza aşılayabilmek mottosu içerisindeyiz.
İYK bir dönem sponsorların da destekleriyle birçok yarış düzenliyordu. Gitgide bu tip organizasyonların azalmasını neye bağlıyorsunuz? Bunları tekrar hayata geçirecek misiniz?
Maalesef ekonominin gidişatı ama daha da önemlisi yönetimsel yanlış yatırımlar bu sonuçları doğurdu. Şimdi sponsorluk komitemiz canla başla tekrar sponsorlukları canlandırmak, firma çalışanlarını en iyiyi yapabilmek gibi konularda var güçleri ile çalışıyor. Amacımız bu ahengi tekrar yakalamak.
İstanbul’daki yelken kulüpleri, birçok sefer ecrimisil vb. adı altında bazı zorluklarla mücadele ediyor. Davalar açılıyor vb... Bunların çözümü için ortaklaşa hareket edebilmek mümkün mü? Her kulübün diğerine destek olması ya da tekrar tekrar aynı sorunların yaşanmaması adına yapılabilecekler var mı?
Maalesef, ülkede birlikte karar alıp hareket etmek zor. Esasında Avrupa ülkelerinde olduğu gibi bunun bir devlet politikası olması gerekli. Devlet kulüplerle el ele vermeli ortak akılda birleşmeli. Bugüne kadar maalesef bu olamadı. Yelken maalesef pahalı bir spor. Kulüplerin sadece üye geliri ile hele ki döviz kurundaki dalgalanmalarla bu spora ve sporcusuna layıkıyla yatırım yapabilmesi hayal. Bu nedenle devletin de maddi konularda kulüpleri üzmeyecek politikaları olmak zorunda. Yan yana yürünerek, dayanışma sağlanarak büyütülmeli, yelken sporu ve denizcilik.
Seyhun Binzet dergimizdeki kulüple ilgili yazısını şu sözlerle noktalıyor: “Yetmiş yaşındaki bu delikanlı daha nice seneler sporumuza hizmet edecek ve her zaman politikadan uzak kalıp sadece özdeşleştiği yelken sporumuzun hizmetinde olarak Atamızın işaret ettiği yerde büyüyecektir.” İYK ile ilgili sizin hayalleriniz-dilekleriniz neler? Kulübü ne noktada görmek istiyorsunuz?
Seyhun Bey değerli bir yöneticimizdir. Bizim de hedefimiz öncelikle sporu, siyaset ve maddiyattan uzak tutmak, sporumuzu dünya seviyesine taşıyabilmek, en önemlisi bu çatı altındaki her bireyin kulübe gelirken huzurlu, mutlu olmasını sağlamak. Atamızın 70 yıl önceki öngörüsüne layık olmaya çalışmak. Denizciliği, Türk toplumuna anlatabilmek, öğretebilmek.

