Ya düşerse?


Fırtınanın öngörülemez yapısını ve kaçacak yer bırakmadığı durumları unutmayarak gereken tedbirleri almalıyız.

Yazı: Gökhan Abur

Naviga'nın Eylül 2015 sayısında yayınlanmıştır.

Yıldırımlar genellikle öğleden sonra ortaya çıkar. Hava sıcaklığı yükseldikçe oluşan nemli hava yükselerek kümülüs nimbüs bulutlarını oluşturur. Gökgürültülü fırtına bulutlarının tepeleri düz, bazen de örs şekline benzerdir. Çoğu fırtına 15 mil çapındadır. Bulutun üst kısmı pozitif, alt kısmıysa negatif elektrik yükü oluşturur. Pozitif yükler etraftaki en yüksek objenin üzerinde birikme eğilimindedir; teknede bu bir direk, balık oltası ya da siz olabilirsiniz. Havada yıldırım tehlikesi görülüyorsa balık tutma, su kayağı, tüplü dalış, yüzme gibi aktivitelere son verin. Mümkünse rüzgârdan korunabileceğiniz bir yer bulup demirleyin. Üzerinizdeki metal takı, aksesuar vb. çıkarın. Can yeleğinizi giyin, teknedeki en yüksek nokta da olmamaya dikkat edin ve kesinlikle sudan uzak durun.

Gök gürlemesinden sonra saat tutun, süreyi (saniye cinsinden) 5’e bölün. Bulduğunuz rakam fırtınadan kaç mil uzakta olduğunuzu gösterir.

Kanal 67 meteoroloji kanalıdır; saat başı ve gerektiği zamanlarda denizlerimize ait hava raporları düzenli olarak yayımlanır.

Teknede misafirler varsa kamarada durmalı ve metal objelere dokunmamalı. Teknenin iletken parçaları birbirine bağlıysa ve yeterli biçimde topraklanmamışsa yanal sıçramalar olabilir.

Anten, eğlence kulesi, olta kamışları, outrigger gibi ekipmanı -eğer yıldırımdan korunma sisteminin bir parçası değilse- toplamakta fayda vardır.

Yıldırım durumunda kesinlikle sabit telsizden uzak durun. El telsizini kullanabilirsiniz.

Aynı anda iki metal nesneye dokunmayın; dümen ve vardavela gibi. Dümen tutmak zorundaysanız iki elinizle tutmayın; elinize tahta kaşık alabilir ya da plastik eldiven giyebilirsiniz. Yıldırım koruma sistemindeki iki parçaya aynı anda temas etmeyin: Yıldırım düştüğünde elleriniz ikisinin üstündeyse elektrik akımını bir elinizden diğerine kalbinizin üzerinden geçebilir.

Yelkenli tekneler yıldırım için daha çekicidir, runabout tipi motoryatlarda en yüksek nokta siz olacağınız için tehlikeye açıktır.

Faraday kafesi yıldırım için koruma kalkanı oluşturur; uçak, araba, mikrodalga fırın gibi aletler Faraday kafesi örneğidir. El telsizi, dizüstü bilgisayar ve diğer elektroniklerinizi korumak için mikrodalga fırına koyabilir ya da alüminyum folyoyla kaplayabilirsiniz.

Fırtınanın ardından normal hayata dönmeden en az 30 dakika bekleyin.

Yıldırım düşmesi durumunda yapılacak kontroller

1. Herkesin iyi olup olmadığını kontrol edin. Bilinci yerinde olmayan ya da yaralanan olduysa nefes alıp almadığına, hareket edip edemediğine bakın. Nabız yoksa ve/veya nefes almıyorsa hemen kalp masajına başlayın.

2. Birini sintineleri kontrol etmesi için yönlendirin. Transducer (güç çevirici, dönüştürücü) patlamış, teknenin gövdesinde delik açılmış olabilir. Delik varsa kapatın, sintine pompasını çalıştırın, kovayı kapıp çalışmaya başlayın... Özetle teknenin batmaması için elinizden geleni yapın. Durum kötüye gidiyorsa telsizden yardım çağrısı yapın, telsiz bozulduysa işaret fişeği yakın.

Eğer böyle bir durum yaşanmadıysa tehlike geçtikten sonra ilk iş motorun ve elektroniklerin çalışıp çalışmadığını kontrol etmektir. Yakına düşen bir yıldırım bile elektronikleri, motor kontrol ünitesini yakabilir, navigasyonu, iletişimi ve tahrik sistemini bile devre dışı bırakabilir.

Yıldırımdan korunma sistemi

Geleneksel bir yıldırım korunma sistemi hava terminali, ana iletken ve topraklama plakasından oluşur. Hava terminali (yıldırım çubuğu) teknenin yanından inen kalın kabloyla sualtındaki topraklama plakasına bağlanır. Tanklar, motorlar ve vardevelalar gibi büyük metal objeler de bu sisteme bağlanır. Araştırmalara göre çoklu terminaller ve topraklama panelleri daha iyi sonuç veriyor.

Topraklama plakası ve iletkenin suya temas eden kısmı bakır, nikel-bakır alaşımı veya gemici bronzu olmalıdır. Diğer metaller korozyona çok müsaittir. Bağlantı parçaları sistemin diğer parçaları kadar elektrik yükünü taşıyabilmelidir. Doğru topraklanmış ve ve tasarlanmış bir anten koruma konisi oluşturabilir.

Küçük tekneler portatif yıldırım koruma sistemleriyle de korunabilir. Bu sistemler boyu koruma konisi oluşturacak kadar uzun bir direk, en az 1 feetkare suya daldırılmış topraklama plakası ve bağlantılarından oluşur.

  

Marinada ya da çekek yerinde yıldırım düşerse

 

D-Marin Marinalar Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve Marinalar Koordinatörü Ali Erkan Bezirgan

“Marinalar çok büyük alana yayılan çok değişik yüksekliklerde direkler ve antenler gibi yakalama ucu niteliği olan sivri noktaları kapsayan teknelerin tek bir koruma konisi içerisine alınması imkansızdır. Bu nedenle tüm tekne sahiplerinin yıldırım düşmesi seyir sırasında da oluşabileceği için kendi paratonerlerini yaptırmalarında fayda vardır. Koruma sistemleri, yıldırımın tüm enerjisini denize aktarmasında ve topraklamasına rağmen tesisatın gerektiği şekilde yapılmaması ve/veya diğer çevre faktörleri sebebiyle teknenin elektrik ve elektronik aksamında hasar oluşması muhtemeldir. Bunun yanında marinaların çekek alanında bulunan teknelerin şekilsiz yapıları, değişik yükseklikleri ve yaygın bir alanda bulunmaları dolayısıyla paratoner güvenlik konisi altında korunmaları ve/veya kendi paratonerleriyle kendilerini yıldırımdan koruyabilmelerinin olanaksızlığından dolayı bu gibi durumlar doğal afet olarak değerlendirilir. Tüm dünyada marinalar, bu sebeple teknelere düşebilecek yıldırımdan dolayı mesuliyet kabul etmediklerini çekek kontratlarında belirtmektedir.”

Marsh Sigorta/Mehmet Atay

“Yıldırım doğal bir olaydır ve alınabilecek önlemler sınırlıdır. Bir marinanın tüm sahasını yıldırıma karşı korunması ancak teoride mümkün olabilir. Sigorta şirketlerinin de bu konuda tekne sahibinden hiçbir özel talebi yoktur, yıldırım teminata girer. Genelde yat sigortalarında ‘institute yacht clauses’ kullanılır. Bu klozda teminat kapsamı bölümünde yıldırım (lightning) dahil olduğu yazar ve paratoner gibi bir kısıtlama şartı da getirmez.

Bu konuda dikkat edilmesi gereken nokta, en büyük zararı görmesi beklenen elektronik ve elektrikli cihazların poliçe kapsamında beyan edilmiş olmasıdır. Belirtilmedikçe yani teknede bulunan aksesuarlar poliçeye yazdırılmadığı ve sigorta bedeline ekletilmediği sürece, poliçe sadece tekneyi, standart donanımıyla sigortalı sayar ve haliyle, poliçede belirtilmemiş ekipmanın zararını ödemez.”