Serdar Soytürk ve Granma dünya turunda


Serdar Soytürk ile çıkacağı dünya turu ve hayallerinin yelkenlisi Granma hakkında konuştuk.

Naviga Eylül 2021 sayısında yayınladı.  

Dr. Serdar Soytürk ile ağustos ayında dünya turuna çıkmadan hemen önce buluştuk. Yıllarca hayalini kurduğu yelkenlisi Granma ile dünya turuna ağustos başında Ören Marina’dan palamar çözerek başladı. 1.540 deniz millik Atlantik Okyanusu geçişini dokuz buçuk günde tamamlayarak Fernando de Noronha Adası'na ulaşan Soytürk, Salvador da Bahia'dan tekrar yola çıktı ve dünya turuna devam ediyor.

Bir Türk teknesi daha Macellan’ın izinde

 

Serdar Soytürk, teknesi Allures 45.9 model Granma ile Grand Large Yachting World Odyssey 500’e katılmak için geçen ay Bodrum’dan uzaklara yelken açtı. Denizci, klasik dünya turu rotası yerine, Fransız tekne üreticisinin Macellan’ın dünya seyahatinin 500. yılı anısına düzenlediği bu devrialem projesinde Cabo Verde’den sonra Brezilya, Uruguay, Arjantin, Ushuaia, Patagonya, Valdivia, Easter Adası ve Tahiti rotasını takip edecek. Böylece adını Macellan’ın izinde yelken açan Türkler arasına yazdıracak.

Yazı: Ayşegül Bakış

Serdar Soytürk ile Sicilya’ya doğru yola çıkmadan bir gün önce güneş panellerinin takılmasını beklerken D-Marin Turgutreis’te buluştuk. Soytürk ve Turgay Noyan koyu bir sohbete dalınca bana da sadece araya röportaj sorularını sıkıştırmak (!) düştü. Öyle kaptırmışız ki teknenin uzun bir seyir için yola çıkma hazırlığında olduğunu kendimize hatırlatmak zorunda kaldık. Neler konuştuğumuza geçmeden önce son gün telaşına rağmen bizi kırmayarak röportaj ricamızı kabul eden denizciye bir kez daha teşekkür ederiz.

Granma’dan önceki teknelerinizi anlatır mısınız?

İlk teknem küçük bir Catalina’ydı. O zamanlar Ataköy’deydim, yarışlara giriyordum. Teknemin ismi Yangelyat’tı. Ben tekneyi alınca yan gelip yatılacağını sanıyorum ama yan gelip yatamadım hiç; hep çalıştım.... Sonraki yıllarda ailemiz büyüdü, ikiydik, iki kızımızla birlikte dört olduk. Aile fertleri “Artık bunun içinde bunalıyoruz, daha büyük bir tekne al” dediler. 2004’te 42 feet bir Bavaria aldım. Christian Koch ile beraber Slovenya’dan getirdik.

Christian Koch ve Serdar Soytürk

Christian mimar, amatör olarak denizcilikle ilgilenmeye başlamış. O dönem Gena Yatçılık’ın teknelerinin transferini yapıyordu. Taner Gümüş vasıtasıyla tanıştık. Beraber teknemi getirdik. Daha sonrasında uzun yolu sevdiğim için Taner bana da tekne getirip getirmeyeceğimi sormaya başladı. Ben de arkadaşlarımın, başka diş doktorlarının aldığı teknelerin transferlerini yaptım, uzun yol tecrübesi edindim.

Ardından Bavaria’nın amiral gemisi 56 feet’e geçtim. Çok geniş bir tekneydi, eşim çok mutluydu onda. Ama charter’a vermiştik, her kullanım sonrasında tekneyi tamamen boşaltıp teslim etmek zorunda olmaktan biraz sıkılmıştık. O dönemde pek kazandırmamaya da başlamıştı. Sonunda o tekneyi de satmaya karar verdim.

Granma’yı nasıl buldunuz?

Bu tekneyi almadan önce Alubat firmasına gittim. Ama tersane sahibi biraz burnu havada bir adamdı, anlaşamadık. Zaten Allures Yachting’i de ondan tekne almak isteyip iki yıl beklemek zorunda kalacaklarını anlayınca kendileri yaptırmaya karar veren iki mühendis kurmuş.

Allures 45.9’u 2013’te gördüm, 2014’te aşık oldum. 2015’te tekrar inceledim. 2016’da tersaneye gidip “Bundan istiyorum ama bütçem yetmiyor” dedim. “Bir miktar peşinat verirseniz size 2017’ye kadar ödeme esnekliği sağlarız” dediler. Takip eden dönemde kazançlarımızdan ayırıp ödedik. Bir gün arayıp teknemi birisinin satın almak istediğini söylediler. Soruşturunca ortaya çıktı ki bir firma, elektroniklerini değiştirerek, navigasyon masasını da elektronik bir masa haline getirerek Paris ve Düsseldorf fuarlarına girmek istiyormuş. 2018 şubat ayında tekneyi teslim alabilecektim. Ben de kabul ettim. Tersane de onun karşılığında tekneyi Cherbourgh (Atlantik kıyısında) yerine Akdeniz’de teslim etti. Outremer, Allures, Garcia, Grand Large Yachting firmasının alt markaları. Bana da teknemi Outremer Tersanesi’nde teslim ettiler. Karadan denize indirdik, armayı diktik hep beraber. Marsilya Başkonsolosluğu’nda bayrak şahadetnamesini aldım. Türk Bayrağımızı taktım, oradan Türkiye’ye 10 günde geldim. 240 saatin 140’ını yelkenle kat ettim. Bu seferde Christian Koch ve bir arkadaşım daha vardı yanımda.

Allures Yachting senede 15 tekne üretiyor. Teknedeki birçok şeyi seçebiliyorsunuz; lavabo-duş birlikte mi ayrı mı, kıç kamara depo mu olacak, ranzalı mı vs. hepsini soruyorlar, belli dönemlerde de tersaneye çağırıyorlar. Gidemiyorsanız fotoğraf çekip göstererek anlatıyorlar. Gördüğüm alakayı ve arkadaşlığı size anlatamam. Türkiye’ye geldikten bir sene sonra beni, tekne almak isteyenlere bir konuşma yapmak üzere Fransa’ya çağırdılar. Hem yelkenle seyre çıkıp onlara tekneleri anlattığınız hem de tersane hakkındaki görüşlerinizi paylaştığınız bir etkinlik. Tabii acayip heyecanlandım konuşurken. Benden sonraki konuşmacı da Jimmy Cornell’di! O da kuzey geçidini anlattı.

Denizciliğinden memnun musunuz?

Çok memnunum. Gövdesi alüminyum, güvertesi fiberglas. Katlanır salma olduğu için 2,90 metrelik su kesimi 90 santimetreye iniyor. Ekrem Abi (İnözü) ile konuştuğumuzda “Çok şanslısın, bizim giremediğimiz bir sürü yere girebileceksin bu tekne ile” dedi. Ama buralardayken dışardaki insanlar bu özelliğini bilmediği için çoğu zaman panik yapmalarına sebep olabiliyorum tabii... Katamaranların olduğu sığ yerlere girerken uzaktan “Gelmeeee” diye bağırış çağırış uyarmaya çalışıyorlar. Ancak yanlarına gidince durum açıklığa kavuşuyor. (Gülüyoruz)

Salmayı vinçle sararak kaldırıyoruz. 150 kilogram ağırlığı var. Teknenin dibinde de 4,5 ton kurşun var. O yüzden salma aşağıda mı yukarıda mı çoğunlukla fark bile edilmiyor. Sadece sıkı orsada anlarsınız.

İki tane palası var ve salmanın ön tarafı düz. Gelgit olan yerlerde deniz çekildiğinde karaya oturtup alt bakımlarını yapmak da mümkün. Yelkenle giderken J probe pervanenin kanatlarının açısı değişiyor; korumalı.

Teknenize neden Granma ismini verdiniz?

İki sebebi var. Ben bu tekneyi aldığım sene eşim anneanne oldu, ona bir gönderme olması için bu ismi seçtim. İkinci sebebi de; 2014’te Küba’ya gittiğimde Fidel Castro ve devrimci arkadaşlarını Meksika’dan Küba’ya taşıyan geminin isminin Granma olduğunu öğrendim. O zamandan “Bundan güzel tekne ismi olur” diye aklımda kalmış.

   

Aklınızda hep uzun yol var mıydı?

Diş hekimi olduğum için tekneye 10, en fazla 15 gün binebiliyordum. Sonrasında telefonlar gelmeye başlıyordu, kliniktekiler, hastalarım “Hadi gel artık” diye zorluyordu. Eşim de teknede olmayı seviyor ama kısıtlı imkanları sevmiyor. Dolayısıyla uzun seyirler yapamıyordum. Hayalimi gerçekleştirmek için 2014’te bir tekne alıp uzaklara gitmeyi kafama koymuştum. Çünkü uzağa gidince kimse “Dön” diyemiyor. 2014’ten beri de bunun için çaba harcıyorum ve para biriktiriyorum.

Sizinki klasik bir dünya turu değil, bu projenin özelliği nedir?

Grand Large Yachting World Odyssey 500, firmanın Jimmy Cornell’in önderliğinde başlattığı bir program. Macellan’ın dünya seyahatinin 500. yılı münasebetiyle yapılıyor. Başlangıçta üç rota sunuldu. Bir tanesi Cebelitarık’tan İngiltere’nin doğusundan, İngiltere’nin kuzeyinden, İzlanda’nın güneyinden, Grönland’ın güneyinden ve Kanada’nın kuzeyinden, Bering Denizi, Bering Boğazı, Hawai şeklinde bir alternatifti. Benim dışımda kimse bu tura talip olmayınca iptal edildi.

Diğer seçeneklerden biri klasik tur. Cabo Verde Adaları’ndan sonra Karayip Adaları, St. Lucia, Panama Kanalı şeklinde gidiyor. Çocuklu aileler, öğrencilerin yer aldığı katamaranlar vs. toplam 25 tekne var bu grupta. Benim katılacağım ise Cabo Verde’den sonra Brezilya, Uruguay, Arjantin, Ushuaia, Patagonya, Valdivia, Easter Adası, Tahiti şeklinde, beş tekne katılıyor. Tahiti’de iki grup birleşecek.

Katılım ücreti ödüyoruz, onlar da bütün marinaların rezervasyonunu, paraların ödenmesini organize edecek. Beş noktada teknik destek sunacaklar. Her gün hava durumu verecekler. İnternet sitesindeki takip özelliği ile nerede olduğumuzu herkes görebilecek.

  

Seyahat ne zaman başlayacak?

6 Eylül’de Fransa’da atölye çalışmaları olacak. Seville’den çıkacağız ekim sonunda. İspanya’nın önceki kralı I. Juan Carlos’un vereceği startla yola çıkacağız. İstikamet Tenerif, Santa Cruz, Mindelo, Cabo Verde.

Yolda size kimler eşlik edecek?

İtalya’da yaşayan bir abim var, onu alıp Fransa’ya götüreceğim. Christian Fransa’da inecek, arkadaşım Hadi Oğuz (Capricorn teknesinde yarışırdı) gelecek. Aslında baştan gelecekti ama maalesef haziran ayında kalçasını kırdı. Eylül sonunda iyileşmiş olacak. Uçakla yanımıza gelecek. O bütün seyahatte olacak. Cenk Günay (Atlas Okyanusu’nu bir kez geçti) da Capo Verde’den Rio de Janeiro’ya kadar gelecek. Aralarda başka gelen gidenler olacak, Tahiti, Fransız Polinezyası gibi yerlerde ailemin katılma ihtimali var. Yeni Zelanda’da 50 günlük bir durak var, o arada Türkiye’ye 

dönebilirim. Ya da eşim gelirse onunla Yeni Zelanda’yı gezebiliriz. Ardından Avustralya’da bir mola daha olacak.

Seyahat için teknede nasıl bir hazırlık yaptınız?

Stay sail, fırtına yelkeni, asimetrik balonu yaptırdım. 2018’deki Cup’ışalım mı?’dan indirimim vardı. Toplam iki ana yelken ve cenovamla birlikte yedi parça yelkenim oldu. 5 kVA jeneratör koydum. 12 voltla çalışan bir su yapıcımız, 500 litre su, 650 litre mazot tankı var. Güverteye aldığım bidonlarla da 300 litreye yakın mazot taşıyabiliyorum. Hemen hemen her şeyin yedeğini aldım. Kıça bir Hydrovane rüzgâr dümeni aldık. Onu taktırmak için Göcek’e gittik. Haldun Karagöz’ün tavsiyesiyle bol miktarda hazır yemek depo ettim. Karagöz, “Yemekle uğraşma, yarı pişmiş, tam pişmiş hazır yemeklerden al. Bir öğünde kuruyemiş, bir öğünde de peynir-ekmek ye” dedi. Vinçler, ırgatın yedek motoru dahil her türlü bakım yapıldı. Burada güneş paneli söküldü. Güneş panelimiz geldikten sonra direkt Sicilya’ya gideceğiz.

Bu seyahatte görmek için en sabırsızlandığınız yer neresi?

Patagonya... Eski bir arkadaşım gitmişti oralara. Fotoğrafları görünce “Ben buraya kendi teknemle gideceğim” demiştim. Haldun Karagöz’e sorarsanız o “Bir daha dünyaya gelsem Fransız Polinezyası’nda doğmak ya da orada yaşayabilmek isterdim” diyor. Güney Pasifik adalarının müthiş yerler olduğunu söylüyor. Hakan Öge de kitabında belirtiyor. Zaten o kitabı da satır satır okudum. Ekrem İnözü’den de tavsiyelerini aldım.

 

Soğuk için özel bir hazırlık

yaptınız mı?

Bu rotayı seçen beş tekneye eşlik edecek bir Fransız rehberimiz var. O büyük hazırlık yapmamıza gerek olmadığını, yaz mevsiminde geçeceğimiz için havanın 4-14 °C olacağını, içlik, yelken ceketi ve berenin yeteceğini söylüyor. “Webasto ile ısınabilir miyim?” diye sordum. “Fazla bile gelir” dedi.

Allures 45.9’un teknik özellikleri

Tam boy: 14,75 metre

En: 4,43 metre

Ağırlık: 12,6 ton (net)

Ana yelken alanı: 52 metrekare

Cenova alanı: 48 metrekare

Spinnaker alanı: 160 metrekare

Motor: 75 HP D2

www.allures.com

Serdar Soytürk’ün seyahat notlarını https://granmaglywo500.blog/

adresinden, granmaglywo500 instagram hesabından, konumunu ise

https://share.garmin.com/7464P adresinden takip edebilirsiniz.

D-Marin Turgutreis’ten 650 deniz mili uzaklıktaki Riposta’ya doğru yola çıkan denizci, 20 Ağustos’ta yolladığı mesajında “Biz Riposto’dan İtalya’ya ve Avrupa Birliği’ne giriş yaptık, hızlı PCR ile pasaportumuza damgayı aldık, iki gece kaldık burada. Dün gece güzel bir yemek yedik, Messina’ya doğru yol alıyoruz, Lipari Adası’nda duracağız” dedi. 21 Ağustos’ta da Lipari’ye demir atmıştı.

Dr. Serdar Soytürk kimdir?

1953, İstanbul doğumlu Serdar Soytürk yüksek tahsiline Hava Harp Okulu’na girerek başlamış. İki yıl sonra ayrılarak Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ne girmiş ve 1978 yılında mezun olmuş. İlk muayenehanesini eşi, diş hekimi Ayşen Güner Soytürk ile açmış. 1989’da “Diş İmplantları Kliniği” kurulmasında etkin olmuş. 1994 yılında, kurucu ortak olarak Cosmodent Dişhekimliği ve İmplantoloji Merkezi’nin kuruluşunu gerçekleştirmiş. Diş implantları konusundaki yetkinliği, International Congress of Oral Implantologists  (ICOI) örgütünce, 1991’de “Fellow” ve 1993’te “Diplomat” payesi ile belgelendirilmiş. “European Academy of Osseintegration” aktif üyesi. Eylül 2017 tarihinden itibaren kurucusu olduğu Brånemark Osseointegration Center Istanbul Turkey çatısı altında meslek hayatına devam ediyor.