Müzelik ‘büyü’


Aydoğan Acarer dalgıç gemisine 1991'de kavuşmuş ve ona 30 yıl çiçek gibi bakmış.

Aydoğan Acarer küçük bir çocukken babasının askeriyedeki görevi sırasında onu oyalansın diye bıraktığı dalgıç gemisine derinden bağlanmış. Gemide görevli askerlere “Satılırsa beni arayın” diye o kadar çok söylemiş ki üzerinden yıllar geçse de bu çocuksu ısrar unutulmamış. Sonunda Acarer, 1991’de gemisine kavuşmuş ve ona 30 yıl çiçek gibi bakmış. Deniz Büyücüsü, son yıllarını geçirdiği Bodrum’da da dikkatleri üzerine çekince onu Bodrum Deniz Müzesi’ne bağlı bir müze gemi yapma fikri ortaya çıkmış.  

Yazı: Ayşegül Bakış

 

Aydoğan Acarer ile Bodrum yangınları söndürüldükten birkaç gün sonra İçmeler’de buluştuk. Ne gariptir ki Güney Ege’nin tek yangın söndürme gemisi olarak geçen Deniz Büyücüsü’nün güvertesinde konuşurken arkamızdaki manzarayı yamaçlara kadar inen siyah örtü oluşturuyordu. Acarer’in sık sık dile getirdiği gibi yangın söndürme gemilerini kimse almak, masrafına katlanıp bakmak istemiyordu. Bu işe girmek için belki de ‘büyülenmiş’ olmak gerekiyordu kimbilir!...

Ali Kemal Denizaslanı’nın yaptığı Deniz Büyücüsü gemisinin modeli

Yeni hayat

Okyanus Denizcilik’in sahibi Aydoğan Acarer, denizci bir aileden geliyor. Yedi yaşından beri de denizin içinde yaşıyor, denizde çalışıyor. Bu ilişkisini de; “En ufağı bu olmak üzere üç-dört gemimiz daha vardı. İstanbul’da Tuzla’da bakım-onarım, tamir işleri yapıyordum. 1996 yılında filomuzu küçülttük. Türk Ticaret Filosu’na bağlı lisanslı bir gemi olan Deniz Büyücüsü de ilk hizmetini Fenerbahçe Setur Marina’da verdi. Bu esnada yaşadığımız büyük deprem beni Bodrum’a gelme konusunda tetikledi. Deniz Büyücüsü ile iki sene Bodrum Milta Marina’da kaldık ve yangın söndürme gemisi olarak hizmet verdik. 2000 yılında, halen bağlı olduğu Bodrum Limanı Kale Önü Mevkii’ndeki yerine geçtik. Sonuçta 21 senedir Bodrum’dayız,” diyerek anlatıyor. 

Deniz Büyücüsü ile nasıl karşılaştıklarını sorduğumda çok daha eskilere gidiyoruz “Ben çocukluğumda bu gemiyle tanışmıştım. Kasımpaşa’da dururdu. Güvertesinde oynardım. Askerlere de sürekli “Bir gün satılırsa bana haber verin” derdim. O zamanlardan beri takipteydim. Sonunda Deniz Kuvvetleri’nde 50 yılını doldurunca satışa çıktı. Üzerinde çok oynanmış, parçaları harap olmuştu. Tekrar restore ettim. Bugüne kadar da bütün bakımını ben yaptım. İlk defa bu sene bir tersanede bakımı yapılıyor.” 

1937 yılında Almanya’da Deniz Kuvvetleri adına dalgıç gemisi olarak yapılan TCG Güven, dalgıç teknolojisinin gelişmesiyle 1946 yılında Almanların yönetimi altında yangın söndürme gemisine dönüştürülüyor. 

Emekliye sevk edildiği 1987 senesine kadar da bu görevini yerine getiren geminin 1990’da Aydoğan Acarer tarafından alınmasıyla birlikte hem adı hem de hayatı değişiyor. Tekne, İstanbul Tuzla Gamsar Tersanesi’nde restore ediliyor. Marina ve yat limanlarında hizmet vermek amacı ile yangın söndürme gemisi yönetmeliğe uygun olarak donatılıyor. Deniz Büyücüsü adıyla Okyanus Denizcilik tarafından kayıt altına alınıyor. 

Bu ismi nerden bulduğunu şöyle ifade ediyor Acarer “Güney Afrikalı yazar Wilbur Smith’in kitaplarını çok severim. 1983’te balayındayken Deniz Kadar Aç kitabını aldım ve okumaya başladım. O sırada okyanus çekme kurtama denizcilik işletmem ve Deniz Cadısı isimli bir teknem vardı, buna da çok benzerdi. 

O kitabın kahramanı da denizle uğraşıyordu ve şirketinin adı Okyanus Denizcilik idi. O sıradaki teknesinin ismi Deniz Cadısı, karada yaptırdığı diğer teknesinin ismi de Deniz Büyücüsü idi. Bu benzerliklerden çok etkilendim ve ‘Bir daha tekne yaparsam adını Deniz Büyücüsü koyarız’ dedim eşime. O zaman gülüp geçmiştik, 1991’de gemiyi aldığımda bu sözüm gerçek oldu.”

Yaşayan eserler

Aydoğan Acarer sayesinde, yardımcı sınıfı gemi kategorisinde günümüze kadar gelebilmiş nadir bir örnek olan Deniz Büyücüsü, tüm aksamı, içindeki 200’e yakın eser ve objeyle orijinalliğini koruduğu için ‘yaşayan müze’ ya da ‘müze gemi’ olarak tanımlanıyor. “Deniz Büyücüsü’nü kendim kullanmak için restore ettim. 30 yıldır da içindeki her türlü aksesuarı muhafaza ettim. Ama bunları müze gemi olacağını düşünerek yapmadım” diye anlatıyor Acarer. Ancak Bodrum Deniz Müzesi Müdürü Selen Cambazoğlu, Deniz Büyücüsü ile tanışınca işler değişiyor: “Selen Hanım, gemiyi görünce çok beğendi ve bu gemiyi Bodrum’a kazandırmak istediğini söyledi. Böylece ‘müze gemi’ projesi ortaya atıldı. Ancak müze gemi olmasına rağmen yangın söndürme faaliyetine devam etmesine, o sıfatını kaybetmemesine karar verdik. Çünkü bu Bodrum’un, hatta bütün Güney Ege’nin tek yangın söndürme gemisi.”

Dümen eski sistem

 

Bir büyücü denizde, biri müzede

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nden alınan izin sonrasında Bodrum Deniz Müzesi’ne ‘ek sergi alanı’ olarak Bodrum Limanı Kale Önü Mevkii’nde bağlanan Deniz Büyücüsü, tersanedeki bakımın ardından yeniden yuvasına dönecek ve ziyarete açılacak. Müze geminin iki müze görevlisi, iki de gemicisi olacak. Denizcilik bölümlerinden mezun olmuş öğrencilerin gemide görevlendirilmesi düşünülüyor. Aydoğan Acarer onlara önemli detayları anlatacak, onlar da konuklara aktaracaklar. 

Alarm sistemleri, gemi faal olduğu için çalışıyor

Bodrum Deniz Müzesi’ndeki gemi modellerini hayata geçiren Ali Kemal Denizaslanı’nın 2012’de vefatından bir yıl önce yaptığı ve Rahmi M. Koç Müzesi Koleksiyonu’nda bulunan (T.C.G. Güven) Deniz Büyücüsü gemisinin modeli de Bodrum Deniz Müzesi’nde sergileniyor. Deniz Büyücüsü’nün modeli, Bodrum Deniz Müzesi Müdürü Selen Cambazoğlu’nun girişimleri, Rahmi M. Koç Müzesi Müdürü Mine Sofuoğlu ile olan görüşmeleri ve Rahmi M. Koç’un onayı doğrultusunda ‘süreli sergileme protokolü’ ile Bodrum’da sergileniyor.

Acarer, yakın arkadaşım dediği Ali Kemal Denizaslanı ile bu maketin yapımı sırasında sık sık görüş alışverişinde bulunduklarını da belirtiyor. 

“Manyetolu telefon, kendi ürettiği cereyanla çalışıyor. Bunun tamirini yapacak usta kalmadı artık. Ben İstanbul’dayken şemasını buldum o şekilde bakımını yaptım. Zaten bu eski ekipman o kadar sağlam ki arıza falan yapmaz” 

Deniz Büyücüsü’nün özellikleri

Gemi 50 yıl boyunca kadrosunda üç astsubay, iki asker ile hizmet vermiş. İki astsubay ranzalı kamarada, biri diğer kamarada, iki asker de ön taraftaki kamarada kalıyormuş. Vasatta bir mutfak bulunuyor. Kıç güvertenin altında yardımcı makine dairesi, jeneratör ve atölye var. Üstte açık köprü mevcut. Gemi oradan da kullanılabiliyor. İçeride de kapalı köprü yer alıyor. 

Tam Boy: 15,80 metre

En: 3,60 metre

Çektiği su: 2,15 metre

Groston: 32.63

Ana makina: 1 Adet Henschel 

Ana makina gücü: 240 HP 2150 RPM

Devamlı sürati: 10 mil asgari, 14 mil azami

Yardımcı makina: 7 HP-220 volt

Yangın pompası: 8 kademeli standart (saatte 35 ton su basıyor)

Yangın topları: Sancak ve iskelede iki adet