Küçük dev çözüm


Bu üç kelimeyi, basın davetine gitmeden incelediğim Novamarine BS100 tanıtım videolarından birinde duyduğumda biraz şüpheyle baktım.

Bu sözler fazla mı iddialıydı? Bilemedim ancak sonra dümene geçip Türkbükü açıklarında, 1,5 metrelik dalgaların içine daldığım an, o slogan zihnimde anlam kazanmaya başladı. Ve ertesi sabah Kos’a doğru yol alırken artık ikna olmuştum. Bu tekne, kelimenin tam anlamıyla küçük gövdeli bir devdi.

Yazı: TÛBA NOYAN

 

İlk temas: Bodrum, güneş, teknoloji

Doğuş Marine Services’in (DMS) Bodrum’daki teknik merkezinde düzenlenen basın tanıtımı, bir lansmandan çok daha fazlasıydı. Sanki herkesin tekneyle duygusal bağ kurması istenmişti. İtalyan menşeli Novamarine’in distribütörlüğünü yürüten DMS, BS100 modelini Türkiye’ye öyle bir ev sahipliğiyle tanıttı ki sadece tekneyi değil, arkasındaki felsefeyi de görmek mümkün oldu: Lüks+işlevsellik+sürdürülebilirlik

Sıcacık bir akşam güneşi, bizi Bodrum’da deniz trafiğinin en yoğun olduğu bölgelerden birinde, Türkbükü’nde rüzgârla karşıladı. Motorları çalıştırıp koyun dışına doğru yola koyulduk… Doğuş Marine Services Direktörü Mustafa Murat Uluer de bize eşlik ederken, tekne hakkında da bizleri bilgilendiriyordu. 

Kos’a doğru

Test sürüşümüz sırasında hava oldukça oyuncuydu. 20 knot’ı aşan rüzgâr, 1-1,5 metreye varan dalga… Kulağa bir ‘RIB’ için fazla gibi gelebilir ama BS100 için bu sadece ‘ısınma’ turuydu. Dümenin arkasındayken çevikliğiyle verdiği güven hissi, beni şaşırttı. Her manevraya hızlı ve kararlı tepki veriyordu. Otomatik trim tekneyi dengede tutuyordu, sarsılma minimumdu. Dalgalarla kavga etmiyor; adeta dans ediyordu. Koyun dışındaki dalgalara gövdenin oturuşu iyi bir ‘planing’ imkanı verdiği gibi, şahlanmasıyla su yüzüne oturuşu dengesini koruduğunun ispatıydı. O gün sert sağanaklarda 25-30 knot’larda sırayla dümene geçe geçe performans keyfini sürdük... Ve bu keyif, ertesi gün de devam etti. Kos Adası’na yaptığımız seyirde, 40 knot’lara çıkan Novamarine BS100 gibi hız ve rahatlığı aynı anda sunan çok az tekneye rastladığımı düşündüm. Bu sadece bir sürat teknesi değil; karakteri olan bir deniz aracı. Göz açıp kapayana kadar geçen seyirde, deniz nezaketi adına Yunan bayrağını çekmek için seyrin tamamından daha çok zaman harcadık.

Yacht Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Özel ile birlikte test ettik

 

Kas gücü ve zarafet

BS100, çift Mercury V400 dıştan takmalı motorla geliyor. Yani toplam 800 beygir gücünde. Bu kompakt gövdeli tekne için oldukça etkileyici. CE B sınıfında olduğu için açık deniz şartlarına uyumlu ve bu yazdıklarım testten değil, doğrudan yaşanmışlıktan geliyor. Gövdesi cam elyaf, tüpler ise darbeye dayanıklı ve sarsıntıyı emici özellikte. Üst yapı karbon fiber hardtop ile güçlendirilmiş. Tik güverte, dijital navigasyon sistemleri (Garmin), JL Audio ses sistemi ve içeride duş/tuvalet alanı gibi lüks donanımlarla birlikte geliyor.

Ancak BS100’ün farkı sadece teknik detaylarında değil; o teknik detayların nasıl bir araya getirildiğinde.

Doğuş Marine Services Direktörü Mustafa Murat Uluer

 

 

Tekne güzel elbette ama sonrası da güzel

Doğuş Marine Services (DMS) işte tam bu noktada devreye giriyor. Çünkü BS100’ü almakla iş bitmiyor; asıl mesele o tekneyi ‘kullanmak’, ‘yaşamak’ ve ‘geliştirmek’. DMS, Göcek, Didim ve Bodrum’daki teknik merkezleriyle bu deneyimi kullanıcı için sürdürülebilir ve keyifli hale getiriyor. Yedek parça, teknik destek, sürüş önerisi, danışmanlık, refit gibi birçok alanda hizmet mevcut. 

Son söz

BS100, ilk bakışta küçük ve sportif bir tender gibi duruyor olabilir. Ama içinde sadece 800 beygir değil, karakter, denge ve zarafet de taşıyor. Eğer tekneyle bir bağ kurmak istiyorsanız, size eşlik edecek, sizi yormayacak, heyecanlandıracak bir model arıyorsanız BS100’e bakmalısınız. Bu yazıyı okuduktan sonra içinizde denize açılma isteği uyandıysa ya tekneyi denemek için DMS’yi arayın ya da yerinize beni tekrar gönderin. Ben dünden hazırım!

Teknik özellikler

Tam boy: 9,98 metre

En: 3,58 metre

Su kesimi: 0,75 metre

Yakıt kapasitesi: 760 litre

Seyir hızı: 30 knot

Maksimum hız: 45 knot

Yakıt tüketimi (seyirde): 108 llitre/saat

Menzil: 211 deniz mili

Kapasite: 20 kişi

http://www.dogusmarineservices.com

 

Motor: 2XMercury Verado V400 V10, 400 HP (toplam 800 HP)

 Tip: 4 zamanlı V10, 5.7 L benzinli dıştan takma motor

 Maksimum güç: 400 HP @ 6400 RPM

 Toplam güç (çift motor): 800 HP

 Yakıt sistemi: Elektronik yakıt enjeksiyonu (EFI)

 Dümen: Elektrikli servo direksiyon sistemi

 Trim: Aktif trim-Otomatik trim optimizasyonu

 Alternatör: 150 Amper-Elektronik sistemler için yüksek destek

 Ağırlık: Yaklaşık 320 kilogram (her bir motor)

Öne çıkan özellikleri: Sessiz çalışma, düşük titreşim, yüksek tepki süresi

Kullanım alanları: Performans odaklı tender’lar, süperyat destek tekneleri, sportif deniz araçları

 

Süper kahraman olmak için Aerofoils

Geçmişte biri çıkıp da “Bir gün sörf tahtasına binip suyun üstünde uçacaksın” deseydi, gülüp geçerdik. Ama artık o gün geldi. Doğuş Marine Services’in temsilciliğini üstlendiği Aerofoils, Alman mühendisliğini deniz tutkusu ile buluşturarak bize yepyeni bir deneyim sunuyor: Su üzerinde uçmak. Evet, yanlış okumadınız. Aerofoils, Audi mühendislerinin geliştirdiği elektrikli bir foil board. Sessiz, çevre dostu ve her şeyden önemlisi çok eğlenceli. Seyretmesi de yapması da…

 

Peki bu “foil” nedir?

Kısaca anlatmak gerekirse sörf tahtasının altına sabitlenen, suyun içinde kalan bir kanat düzeneği. Tahta hız aldıkça, bu kanat suyun kaldırma kuvvetiyle seni yukarı kaldırıyor. Tahta suya değmeden, havada süzülerek ilerliyor. Ne sıçrayan dalgalar ne köpüren su sesi… Sadece rüzgâr ve deniz.

Ben daha önce denemeye çıktım, tüm koy çok eğlendi, ben de eğlendim(!), itiraf ediyorum. Düşmek bu işin raconu değil miydi zaten? 

İlk denemede biraz dikkat istiyor. Birinci etap üzerinde durabilmek, ikinci aşamada da ayağa kalkmak için çok çalışmak gerekiyor. Artık her yerde görmeye alıştığımız SUP gibi düşünüp üzerinde durmaya odaklanmak en önemlisi. 

 

Aerofoils’i özel yapan nedir?

Her şeyden önce, işin arkasında Audi mühendisliği var. Sadece bir oyuncak değil; aerodinamik, denge ve güvenlik üçlemesiyle tasarlanmış bir sistem.

Gövdesi hafif karbon, altındaki motor kapalı sistem, yani kazaları önlemek adına açıkta pervanesi yok. Uzaktan kumandası renkli ekranlı; hızı, akü durumunu, katedilen mesafeyi gösteriyor. İsterseniz sınırlı hız moduna alıp yavaş yavaş kullanabilirsiniz, isterseniz hızlanıp suyun üstünde kuş gibi süzülebilirsiniz. Maksimum 55 km/s hıza ulaşabiliyor, akü ömrü ise sürüş tarzına göre 1–2 saat arasında değişiyor.

Aerofoils farklı kullanıcılar için farklı modeller sunuyor. İlk kez deneyecekler için dengesi yüksek, geniş gövdeli Adventure modeli var. Taşımak kolay olsun, şişirilebilir olsun derseniz, Airfly veya Hyperfly gibi şişirilebilir seçenekleri de mevcut. Daha önce sörf ya da wakeboard yaptıysanız Performance biraz kontrolü güç.