İklim değişikliği ve orman yangınlarının ilişkisi


Yüksek sıcaklık, düşük nem ve kuvvetli rüzgâr orman yangınlarını etkileyen önemli meteorolojik elemanlardır.

Yazı: Gökhan Abur

Naviga'nın Eylül 2021 sayısında yayınlanmıştır.

Orta Doğu ve Afrika üzerinden gelen sıcak hava, denizlerin ve havanın daha da ısınmasına neden olur. Orta Doğu’dan gelen sıcak çekirdekli Basra alçak basıncı temmuz ayında Akdeniz’in tamamı ve Güney Ege’yi etkisi altına alır. Normalde basınç değeri 1002-1004 mb’dır. Yaz aylarında yurdumuzu etkileyen bir diğer sistem, sıcak çekirdekli ve kuru olan Azor yüksek basıncıdır. Bu sistem Marmara, Karadeniz ve İç Anadolu bölgelerimize yerleşir, basınç değeri ortalama 1020 mb’dır. Karadeniz’deki yüksek basınç Batı Karadeniz, Marmara ve Kuzey Ege’de poyraz, Balkanlardaki yüksek basınç Güney Ege’de karayel (eteziyen rüzgârları), İç Anadolu Bölgesi’ndeki yüksek basınç ise Akdeniz’de poyraz yönlü rüzgârları oluşturur. Çok sıcak ve kuru olan bu rüzgâr, yaz aylarında Akdeniz’i etkiler, o nedenle bölgedeki bitki örtüsü bu iklim koşullarına uyum sağlayabilen maki ve kızıl çamdan oluşur. Aynı koşullar Güney Ege için de geçerlidir. Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak hava ve deniz suyu sıcaklıkları yükselmeye devam ediyor. Son iki yılda denizlerimiz ısınırken zamanında soğuyamıyor, bu koşullar kararsızlığı artırırken kara ve denizin ısınması yer seviyesinde basıncı daha da azalttığı için özellikle öğle saatlerinde rüzgârlar kuvvetleniyor. 2021 Haziran ayı güneş aktivitesinin (Güneş’teki patlamalar) en yüksek olduğu aydı. NASA, oluşan manyetik fırtınaların dünya atmosferini etkileyeceğini söyledi. Bu fırtınalar uydu ve kısa dalga iletişimini etkilemesi ve kutup ışıkları (kutup aurası) oluşturması bakımından önemliydi ama asıl önemli olan bu dönemlerde sıcaklıklarda beklenen hızlı yükselmelerdi.

Nitekim Haziran 15’ten itibaren Kanada ve Kuzey Amerika’da çok yüksek sıcaklıklar görülürken Kanada ve Amerika’nın batı kesimlerinde kuvvetli kuzeyli rüzgârlarla orman yangınları başladı. Temmuz ayında bu yüksek sıcaklıklar Güney Avrupa, Balkanlar, Rusya ve ülkemizi de etkisi altına aldı. NASA temmuz ayında dünya genelinde uzun yıllar ortalamasına göre sıcaklıkların 1,7 °C arttığını açıkladı. Ülkemizde 24,5 °C olan temmuz ayı ortalaması 26,3 °C olarak gerçekleşti, bu da 1,8 °C’lik artış demekti. Yüksek sıcaklık, düşük nem, kuru ve kuvvetli esen rüzgârlar yangını başlatır. Nitekim Manavgat yangının başladığı 4 Temmuz günü saat 12:05’te sıcaklık 40 °C’ye çıkarken nem %8’di ve yerin fazla ısınması sonucu yer seviyesinde basıncın hızla azalması da kuzeyli rüzgârları giderek kuvvetlendirdi. Yangına zamanında müdahale edilmemesi, rüzgârın alçak basınç alanında hızlanması ve yön değiştirmesi kontrolü zorlaştırdı. Yayılarak Güney Ege özelikle de Muğla ve civarını da etkisi altına aldı. Aynı iklim koşullarının görüldüğü Yunanistan, İtalya, İspanya, Fransa’nın güney kesimleri, Balkanlar ve Rusya da uzun süre orman yangınlarının etkisi altında kaldılar. Orman yangınlarında iklim koşulları etkilidir ama yalnızca bu koşullara bağlamak da doğru değildir. İnsan faktörü, ormanların yapısı ve gerekli önlemlerin alınması yangın zararlarının en aza indirilmesi bakımından önemlidir. Çam ağacı her türlü iklim koşullarına uyum sağlayabilen bir ağaçtır. Havanın çok sıcak ve kuru olduğu dönemlerde kendini koruma altına almak için fazla reçine salgılar, bu da tutuşmayı hızlandırır. Kozalakları yangın sırasında bir bomba gibi 200-300 metre öteye savrularak yangının daha hızlı yayılmasını sağlar. Sonuç olarak orman yangınlarının başlama nedenleri şunlardır:

1. İnsan faktörü

Orman içine bırakılan cam şişe ve plastik yanıcılar, Orman ve çalılık alanlara yakın tarlalarda anız yakılması, Kontrolsüz alanlarda piknik sırasında yeterince söndürülmeyen mangallar.

2. Meteorolojik faktörler

Yıldırım düşmesi Aşırı sıcak ve kuru hava Rüzgâr: Çam ağaçlarının iğne ve dalları rüzgâr etkisi ile sürtünerek statik elektrik oluşturur. Aşırı reçine yüklü çam en ufak bir kıvılcım ile yangını başlatır. Kuvvetli rüzgâr da yangının hızla yayılmasına neden olur.

3. Zamanında alınmayan tedbirler

Küresel iklim değişikliği ve bu yıl Güneş aktivitesinin fazla olması orta ve uzun vadeli sıcaklık tahminlerinde temmuz-ağustos aylarının ülke genelinde çok sıcak geçeceğini gösteriyordu. Orman Genel Müdürlüğü bu tahminlere göre riskli yangın bölgelerini gösteren rapor ve haritaları haziran ayında yayınlamasına rağmen yeterli tedbirleri zamanında almamış ve yangının hızla yayılmasını önleyememiştir.