Gunboat
Teknenin en büyük özelliği; katamaranların klasik sorunlarının hiçbirinin görülmemesi.
Bu yazı Naviga'nın 2013 Kasım sayısında yayınlanmıştır.
Yazı: Atila Alada
Gezi katamaranlarının tüm özelliğine sahip tamamı karbon kevlardan yapılan hız makinesi Gunboat’lardan biriyle ilk kez Karayiplerde karşılaşmıştım. Bırakın gezmeyi fotoğrafını çekmeme bile izin vermemişlerdi. Geçen ay 62 feet’lik bir gunboat ayağımıza kadar gelince biz de seyir fırsatını kaçırmadık.
Gunboat katamaranlarla ilk defa internette tanışmıştım; bir gezi katamaranı olarak tasarlanmasına rağmen gerçek rüzgârdan daha hızlı seyir yapabildiğini öğrendiğimde elbette çok etkilendim. Ayrıca bu hızın yanı sıra, gezi katamaranlarının klasik özellikleri ve konforunun tamamını taşıyor olması dolayısıyla tekne çok ilgimi çekmişti. Tamamen ‘karbon/kevlar’dan yapılmış bu teknelerden biri, geçen seneki Karayipler gezimize denk gelen St Martin Yarış Haftası’nda marinada tam yanımdaydı. Tekneyi gezmek şöyle dursun, fotoğraf çekmeme bile izin vermediler...
Geçenlerde Erol Kepenek dostum Milta Marina’dan arayıp, “Tam önümde bir Gunboat katamaran var, ‘skipper’ıyla sohbet ediyoruz, bu tekneyi görmelisin!” deyince telefonu skipper’a vermesini rica ettim; neticede teknenin Zenyatta adlı 62 feet Gunboat olduğu anlaşıldı. Uzun zamandır Ege ve Akdeniz’i geziyorlarmış, zaten bir takım bakım işleri için Marmaris’e gelmek de planları arasında imiş. Biz de “İşlerini burada yapabileceğimizi” söyledik, onlar da geldiler.
Gunboat’un sahibi ve kurucusu Peter Johnstone, hız tutkunu bir yelkenci. J/22’den J/109'a kadar J boat’ların nerdeyse her boyuyla yarışmış. PlayStation adlı mega katamaranla iki defa dünya rekoru denemesine katılmış 100.000 deniz milini aşkın deneyime sahip bir yelkenci. Çoluk çocuğa karışıp, yaş da kemale erince daha rahat ancak aynı derecede hızlı bir katamaran aramaya koyulmuş. Piyasada böyle katamaran olmadığını görünce bu teknelerin ünlü bir tasarımcısı olan Melvin&Morelli’ye bir model çizdirmiş ve 2000 yılında Cape Town’da kendisi için 62 feet’lik Tribe adlı tekneyi ürettirmiş. Pazarda bu konuda bir boşluk olduğunu görünce kompozit tekne konusunda dünyanın en iyilerinden Yeni Zelandalı Paul Hakes ile anlaşarak seri üretime geçmiş. Bugün Çin’de 200 kişinin çalıştığı bir tersanede 90 feet’e kadar çeşitli boylarda Gunboat katamaranlar üretiliyor.
Zenyatta’nın yapısı alışık olduğumuz charter katamaranlarından haliyle çok farklı. Dümen ve tüm vinç kumandaları direk dibinde ve salondan ön güverteye açılan kapıyla bu bölgeye geçiş sağlanmış. Tüm vinçler hidrolik, halatların tamamı dyneema, en ufak makaralar hatta dingi dâhil tüm donanım ve gövde karbon-kevlar kompozit. Teknede koçboynuzu dahi yok, palamarlar özel makaralardan vinçlere alınıyor. Bu sayede 62 feet Gunboat’un boş ağırlığı 17 ton civarında (aynı boyda bir gezi katamaranı 30 ton civarındadır) ve bu ağırlığa her türlü konfor, buzdolabı, derin dondurucu, tüm kamaralarda merkezi audio, video sistemleri, havalandırma, ısıtıcı, son derece lüks döşenmiş altı misafir kamarası, iki personel kamarası, su yapıcı, jeneratör, home theater, asansörlü dev ekran TV ve bir adet bow thruster dahil. Ancak artık çok daha küçük katamaranlarda dahi görmeye alıştığımız flybridge yok. Zira performanstan ödün vermek gündeme hiç gelmemiş!
85 feet’lik (26 metre) direk kesirli bir arma taşıyor, cenoa kendinden tramolalı özelliğe sahip, dev ana yelken ful balenli. Hafif havalar için gönderden basılabilen neredeyse bir simetrik balon boyutlarında furling bir asimetrik balon var.
Bu özelliklere sahip, pek çok büyük boy gezi katamaranı gördüm, hatta birçoğuyla seyir yapma imkânım da oldu ancak Gunboat’un farkını, onunla seyre çıkınca net olarak anladım...
Gunboat’la seyir
Marmaris Körfezi’nde 15-20 knot esen bir havada ana yelken hidrolik vinçlerle bir çırpıda açıldı. Henüz rüzgâra dönüp ana yelkeni trimlemeden tekne zaten 7-8 knot hıza ulaştı. Biraz rüzgâra girip ana yelkeni trimleyince hız 8-9, cenova açılınca 10-11 knot’ı buldu. Teknenin hızı arttıkça zahiri rüzgârın öne doğru geçtiğini hepimiz biliriz. Ancak Gunboat gibi anormal hızlı teknelerde durum daha da ilginç; 15 knot ve 120 dereceden gelen gerçek rüzgârla tekne 11-12 knot’lara gelince zahiri rüzgâr 50-60 derecelere kadar düşüyor. Başka bir deyişle, rüzgâr 10 knot’ın altında değil ve tam iğnecikten alınmıyorsa; bu teknede geniş apaz/pupa trimiyle gitmenin imkânı yok, rüzgâr her zaman kemere hattının önünde oluyor!
Teknenin sahibi Amerikalı bir işadamı; çoğu zaman kendisi geziyor. Gelemediği zamanlarda Zenyatta’yı charter’a da veriyor. Kaptan Nils ve eşi sürekli teknede bulunuyor, her ikisi de birinci sınıf denizci. Teknede dört master kamara, dört tuvalet banyo ve personele ayrılmış bölümler mevcut.
Teknenin en büyük özelliği; katamaranların klasik sorunlarının hiçbirinin görülmemesi.
- Dümen hissi olağanüstü iyi
- Orsa seyrinde, katamaranların en önemli sorunu olan yanal kayma hareketli ‘dagger board’larla minimuma indirgenmiş. Tekne 30 derecelere hiç kasılmadan çok rahat giriyor 20 knot gerçek rüzgârda bu açıdan 10 knot hıza çok rahat ulaşıyor. Gezi katamaranlarının, özellikle orsada iyice kasılıp hızlandığında kendine özgü bir titreyişi vardır. Bu titreme geniş gövdelerin suya direnci, suyun köprü altında sıkışması ve armaya binen aşırı yük dolayısı ile olur. Gunboat, bu durumda dahi suyun üzerinde yağ gibi kayıyor ve 15-16 knot hızda dahi arkasında bıraktığı su son derece temiz.
- Gezi katamaranlarında maksimum 2-3 derece olan bayılma hareketi, tek gövdeli teknelerdeki kadar olmasa da bu teknede belirgin olarak hissediliyor. Kaptan “İstenildiğinde ve yarışlarda tek gövdenin sudan tamamen çıkarılarak uçurulabildiğini” söyledi. Daha önce bu pozisyonda 28 knot hıza ulaşmışlar. İmalatçı 35 knot’a kadar izin veriyor.
- Gezi katamaranlarında tramola atabilmek için teknenin en az 5-6 knot hıza sahip olması ve tramolanın çok çabuk atılması gerekir; aksi takdirde motor çalıştırmak zorunda dahi kalabilirsiniz. Gunboat ise 9-10 knot hızla girdiği tramolada sadece çok kısa bir süre 8-8,5 knot’a düşüyor ve göz açıp kapayıncaya kadar diğer kontrada yine aynı hıza ulaşabiliyor.
- Katamaranların hiç sevmediği bir durum; kaba dalgalı denizi kafadan ya da baş omuzluktan almaktır. Özellikle motor seyrinde; ağır bir salması olmadığı için yeterli atalet olamadığından; tekne köprü altı ve geniş bordalara vuran iri dalgalar yüzünden durma noktasına gelir ve dövünür. Gunboat’la yaptığımız seyirde bu ölçüde bir deniz yoktu ancak 1-1,5 metreye yakın dalgalarda kuvvetli arma ve hafif yapısıyla teknenin sudan yükseldiğini ve hiç yalpaya düşmediğini gördük.
- Gezi katamaranlarında 20 knot zahiri rüzgârda ana yelkene birinci camadan önerilir. Aksi takdirde özellikle rüzgâr 25 knot’ı geçtiğinde, tekne yatmadığı için armadaki yük hissedilir hatta rüzgâraltı ıstralyanın tamamen boşladığını görürsünüz. Gunboat’da bir ara 36 knot zahiri rüzgârı görmemize rağmen tam arma ile dahi böyle bir sorun görülmüyor; üstelik tekne daha da hızlanıyor. Bu tabii ki teknenin hidrodinamik/aerodinamik yapısı ve hafifliği ile ilgili; yelkenlere binen yük kolaylıkla kinetik enerjiye yani hıza dönüşebiliyor.
- Başlangıçta yadırgadığım direk dibindeki kontrol mahalli, biraz alıştıktan sonra çok pratik geldi.
Kumlubük önlerinde 14-15 knot gerçek rüzgâr ve screecher ile 16-17 knot’ları gördük. Teknenin kaptanı Karayipler’de birçok yarışa katıldıklarını, bu hızlara çok rahat ulaştıklarını, 20 knot üzerine çıkmak için biraz daha trim ve rüzgar gerektiğini, bugüne kadar ki yarışlarda su hattı boyu kendisinden kısa hiç bir tek gövdeliye (Volvo 60 dâhil) geçilmediklerini söylüyor.
Teknenin hiç mi kusuru yok?
Kumanda mahallinden salona açılan iki büyük kapı çok kuvvetli yapılmış. Ancak çok yüksek denizlere karşı orsa seyirde herhangi bir şekilde (örneğin camadan vurmaya) kumanda mahalline geçmek için kapı açıldığında gelecek iri bir dalga salona ciddi miktarda su girmesine yol açabilir! Bu durumun tabii ki tekneyi tehlikeye düşürecek ölçülerde olmasına imkân yok ancak yine de bana göre çok hoş bir durum değil. Öte yandan 30 knot’a yakın hızlara ulaşabilen bir teknede klasik katamaranlardaki dümen mahalli pozisyonunda durmak da zaten mümkün olmayacaktır. Yine de salon içindeki dümen mahalline alışmak çok kolay değil.
Bir diğer sorun da teknenin fiyatı… Skipper, bindiğimiz 10 yaşındaki teknenin ikinci el fiyatının 2 milyon dolar civarında olduğunu söyledi. Yenilerinin ise yelken takımları hariç 3 milyon dolar civarında olduğunu biliyorum! Bu kadar paranız yoksa ancak yine de bu heyecanı denemek istiyorsanız Zenyatta’yı haftalığı 26.000 dolardan Karayipler’de ya da Akdeniz’de kiralayabilirsiniz.
Özetle Gunboat, tek gövdeli bir yarış teknesinden daha hızlı, en konforlu gezi katamaranı kadar rahat... Bunun bedeli de; aynı boydaki bir gezi katamaranın iki katından fazla olan fiyatı. Gunboat’ın üretiminde şu andaki mevcut kapasite, yılda 8-10 tekne civarında ve sipariş verildiğinde bir seneye yakın beklemek gerekiyormuş.
Teknik özellikleri
Tam boy: 18,86 metre
En: 8,59 metre
Ağırlık: 1.633 kilogram (boşken)