Tanıtım

Efsaneler gerçek oluyor

Flybridge serisinin son üyesi 90’ Argo, geniş alanları, yeni havuzluk yerleşimi ve çift ana kamarası ile Riva tarihinde heyecan verici bir sayfa açıyor.

Göz alıcı profili ve sportif çizgileriyle dikkat çeken yat, ismini aldığı Yunan mitolojisindeki denize açılan ilk gemi Argo gibi bir efsane olmaya hazırlanıyor.

28,49 metre boy ve 6,50 metre genişliğe sahip Riva 90’ Argo, Mauro Micheli ve Sergio Beretta tarafından kurulan Officina Italiana Design ile Piero Ferrari yönetimindeki Ferretti Group’un Ürün Strateji Komitesi ve Mühendislik Departmanı ortaklığında hayat bulmuş. Modelin yenilenmiş üst güvertesinin aerodinamik çizgileri geniş gövde camları, ana güvertedeki tam boy camlar ve kıç taraftaki yanal cam yüzeyler gibi birçok dikkat çekici özellikle vurgulanıyor. Garajda bağımsız olarak denize indirilebilen üç kişilik bir jet ski ve 3,95 metrelik bot depolanabiliyor. Yenilikçi geniş yüzme platformu açılabilir merdivenle donatılmış.

Flybridge’te sonsuzluk hissi

46 metrekarelik üst güvertenin arka tarafında şezlong ve puflar, orta bölümde iskele tarafta iki tabureli bir bar ünitesi, karşısında L şeklinde bir oturma grubu, paslanmaz çelik çevreye sahip bir Corian masa ve sandalyeleri olan yemek alanı tasarlanmış. Sancak tarafta kumanda istasyonu, iskele tarafta ise yardımcı kaptan koltuğu olan flybridge’in hard top cam tavan penceresi, üst güvertedeki doğal ışıktan azami faydalanma imkanı sunuyor. Riva 110’ Dolcevita’ta olduğu gibi 90’ Argo da, üst güverte ile havuzluk ve baş taraftaki alanların doğrudan bağlantıları, kıçtan öne kadar kesintisiz ulaşım ve yaşam alanları sunan ‘sonsuzluk güvertesi’ ile fark yaratıyor.

Ana güvertenin sürprizleri

Uzunlamasına yerleştirilmiş iki büyük kanepe ve yükselip alçalabilen bir orta masanın yer aldığı kokpit bölümünde kanepeler ortadaki masaya doğru hareket ederek yaklaşık 6 metrekarelik güneşlenme alanı oluşturuyor. Bu bölüm istenildiğinde sekiz kişilik yemek masası olarak da kullanılabiliyor. Ana güvertede, salon ile üst güverte alanının arasında taşıyıcı bir kafes yer alıyor ve tam boy cam pencerelerin dışından geçiyor. Üst güverteyi taşıyan bu çerçeve sayesinde salonun arka kısmında kullanılan ve görüş alanını engelleyen fiber taşıyıcı kolonlar ortadan kalkmış ve salonda 360° deniz görüş alanı sağlanmış. Salonda iki tek kişilik koltuk, L şeklinde bir oturma grubu ve paslanmaz çelik ve aynalı yüzeylere sahip bir panele monte edilmiş bir TV bölümü mevcut. İlerde sekiz kişilik yemek masası ve sandalyelerin bulunduğu yemek alanı konumlandırılmış. Misafir ve mürettebat çalışma alanları başarılı bir şekilde düzenlenerek mahremiyete azami önem verilmiş. İskele tarafta, dış yan yürüyüş yoluna özel bir erişim kapısı olan mutfak girişi ve mürettebat alanına inen merdivenler var. Sancak tarafta elektro-hidrolik dümen sistemi ve Naviop-Simrad ile birlikte yükseltilmiş kumanda istasyonunun girişi bulunuyor. İzleme sistemleri, navigasyon cihazları, bir dizi 16’’ ve 19’’ dokunmatik ekranın olduğu kumanda istasyonu kaptanın tüm yatı kontrol etmesine olanak tanıyor. 30 metrekarelik ana kamara, merkezindeki çift kişilik bir yatak, arkasında bir gömme dolap ve ön tarafında büyük bir banyo ile tekne sahibini şımartıyor. Tavanında yer alan cam, mekanın doğal ışıkla dolmasını sağlıyor. Bu bölümde baş taraftaki C şeklindeki bir oturma alanı, masa eklenerek ilave bir yemek veya güneşlenme alanına dönüşebiliyor.

Alt bölümde neler var?

Ana bölümün sancak tarafından erişilebilen alt güverte, günlük kullanım için bir banyo ile kendi banyosuna sahip üç adet çift kişilik VIP kamaralı. Kıç tarafta konukların kendilerini teknenin gerçek sahipleri gibi hissetmelerini sağlayan ikinci bir ana kamara düşünülmüş. Özel olarak geliştirilmiş ses yalıtımı olan bu kamara yatağın arkasındaki giyinme dolabı ve büyük bir banyo ile zenginleştirilmiş. Alt güvertenin ön tarafındaki mürettebat alanı yemek bölümü, her biri kendi banyosu ve ayrı duşu olan ranzalı iki adet çift kişilik kamara içeriyor.