Mercek Altında

Dalgalarla dans

Zorlu koşullarda seyretmek için tasarlanmış bir modeli denemek için Ataköy Marina’dan denize çıktık!

Rafnar’ın Leiftur 1110 Cabin RIB modeli, İzlanda Sahil Güvenlik ve SAR kuruluşları ile iş birliği içinde yürütülen AR-GE çalışmaları sonucunda ÖK Hull ismi verilen gövde yapısı Rafnar’ın kurucusu Össur Kristinsson tarafından tasarlanmış. Fredrik Ljungström’ün dairesel ark gövde formundan ilham alan Kristinsson, bu tasarım için ölçeklenebilir platformu altı ayda geliştirmiş. Ağır deniz şartlarında seyretmek üzere güvenlik ve emniyet unsurlarını ön plana çıkararak inşa edilen RIB modelinin ÖK (Hull) patentli gövde yapısının gerçekten etkileyici bir tasarıma sahip olduğunu gördük.

ÖK gövde yapısı nedir?

ÖK gövdeli teknelerde her türlü ağır deniz şartlarında özellikle yüksek dalgalı denizlerde normal gövde yapılarına göre kıyasla 20 kat daha az çarpma ve zıplama etkisi yaşanıyor. Üzerinde sürat olsun ya da olmasın dengesiyle içindeki ve güvertedeki personelin daha emniyetli durabilmesini sağlıyor. Yanlamaya sebep vermeyen ani manevra kabiliyeti ve kurtarılacak tekne veya gemilere, bu gemilerin oluşturduğu dalgalara emniyetli bir şekilde yanaşmasından dolayı bu gövdeler özellikle aramakurtarma, sahil güvenlik vb. kuruluşları tarafından tercih edilebilir. Ayrıca üretici firma, gövde tasarım1ından dolayı hiçbir zaman alabora olmayacağını belirtiyor. İstenirse kıç tarafına monte edilen rollbar’a konulan güvenlik şişme balonu çok kısa sürede tekneyi düzeltebiliyor.

Rafnar Leiftur 1110 Cabin RIB’in açık deniz denemeleri İzlanda ile İsveç arasındaki çok yüksek dalgaların olduğu Atlantik Okyanusu’nda yapılmış ve tekne testten başarı ile çıkmış.

Seyirde

Ülkemizde yüksek dalgaların olduğu denizlerde güvenlik filolarında bulunması gereken bir RIB modeli olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca aldığımız bilgilere göre açık ve kapalı çeşitli tasarımlarda üretildiği için özel amaçlı gezilerde de tercih edilebilir. Deneme seyrine çıktığımız tekne 11 metrelik, tek kamaralı ve sekiz kişilik modeldi. 2X300 beygir V8 Mercury motor ile donatılmıştı. İstenildiğinde 3X300 beygir motor ile de kullanılabildiğini ekleyelim. Seyre çıktığımız gün hava şartları çok sakin olmasına rağmen kendi dalgamızı kendimiz oluşturarak tekneyi test ettik. 600 beygirlik motorları sayesinde 0’dan maksimum hızı olan 42 deniz miline 25 saniyede çıkılabildi. Gövdenin dizaynından dolayı dalgalı ortamlarda bu sürenin daha aşağıya inebileceği belirtildi. Sebebi ise yine gövdenin arkadan basınç oluşturarak dalgada sörf etkisi yaratarak daha kısa sürede hızlanabilmesi. Ayrıca çift motorla bu hıza ulaşan teknenin bir arıza durumunda tek motorla da 20 deniz miline ulaştığını gördük. Senkronize vites kolu sayesinde çift motoru tek koldan kontrol ettik.

Tam yolla giderken yaptığımız 360°’lik manevralarda hızın minimum 25 deniz miline düşmesi ve asla yanlama yapmaması şaşırtıcı idi. Bu arada teknenin kamara bölümde biz bir roller coaster’a binmiş gibi hissettik. Altımızdaki teknenin devrilme riski olmaması ve dalgaları yararak üzerinden zıplamadan geçmesi keyif verdi. Normal seyir sürati olarak 30 deniz mili öngörülmüş ve bu süratte 90 litre/saat yakıt tüketimi hesaplanmış. 5 tonluk bir tekne için hiç de fazla değil.

Hard-top’lı Rafnar Leiftur 1110 Cabin RIB, sekiz kişilik emniyetli koltuklarla döşenmiş, ısıtma ve soğutma için klima sistemi monte edilmiş.

Treadmaster veya Seadeck USA marka olarak tercih edilebilen tüpler, 10 bağımsız bölümden oluşuyor. İç ve dış tüpleri olması sebebiyle patlasa da batma tehlikesi yaşanmıyor.

Özet olarak RIB teknolojisi ve ÖK (Hull) gövde bir araya geldiğinde hızlı, güvenli, sağlam, batmaz, devrilmez, denizlerde kurtarma ve gezi amaçlı süper bir tekne artık dünya sularında dolaşmaya başlamış. Umarız aramakurtarma ve güvenlik birimlerinde ya da hızı seven denizseverler sayesinde bu RIB’i bizler de Türk sularında görürüz.