Ağaçsız koylara ‘can’ suyu


Çiğdem ve Can Sürekli, arkadaşları Dr. Feridun Özdamar ile karadan ulaşımı olmayan koylara ağaç dikmeye başladı.

Şu aralar sıklıkla gördüğümüz deniz adabını öğrenemeden tekne üzerine çıkanları bir kenara bırakırsak, her amatör denizci aynı zamanda iyi bir çevrecidir de... Bunun harika bir örneğini geçen ay yaşayarak gördüm. Teknem Sevgim 2021 kış aylarını D-Marin Didim’de Yachtworks’ün kapalı hangarında geçirdi. Tekneyi denize indirdikten sonra oğlum Deniz’le birlikte Turgutreis Akyarlar’a götürecektik. Yachtworks’ün kurucusu Can Sürekli kardeşim, “Yarın biz de teknemizle Turgutreis’e gidiyoruz. Çatalada’da bir mola vereceğiz, gelsenize hem de orda sizin botla bize yardım edersiniz?” dediğinde bu kadar keyifli bir işle karşılaşacağımızı bilmiyordum. Meğer Çiğdem ve Can kardeşlerim bizim Çatalada’yı ağaçlandırmaya karar verip bunun için ilk adımları atmışlar… Bizle birlikte yapmayı hedefledikleri ise bu fidanların sulanmasıydı. Teknelerinde, biriktirdikleri 30-35 adet 5 litrelik su şişelerini doldurup doldurup oğlum Deniz’le kıyıya taşıdılar ve o canım çamlara ‘can suyu’nu büyük bir keyifle verdiler… Gelin bu ağaçlandırma hikayesinin nasıl başladığını Can Sürekli’nin ağzından dinleyelim: “Bu ağaçlandırma işini aklıma düşüren doktor dostum Feridun Özdamar’dır. Feridun üç-dört yıldır otomobilinin bagajında fidan ve çapa taşıyor. Müsait gördüğü yerlere de bunları dikiyor. Özellikle yol kenarları, belediyenin veya karayollarının çiçeklendirme yaptığı yerlere dikiyor. Böylece diktiklerinin bakımı da garantileniyor. Kendisi de 25 yıldır tekne sahibi bir amatör denizcidir. Hisarönü’nde demirlediği bakir koylarda oraya ait olmayan palmiye ve benzeri ağaçları görünce birilerinin oraya getirip diktiğine kani olmuş. Konuşurken karadan ulaşımı olmayan koylara dikim yapsak, ne güzel olur fikri ortaya çıktı. Açıkçası bu işin fikir babası odur. Ben ağırlıklı olarak Turgutreis’te yaşayan bir insan olarak Çatalada’nın kıraç haline çok üzülürüm. Kıyıdaki birkaç ağaç dışında sadece makilik. Bu nedenle 75 fidanla bu işe başladık. Şu anda 30 fidanımız hayatta. Didim’de olduğum için ancak 15 günde bir gelebiliyorum. Bunu okuyan denizci dostlar bir ikisini sularsa o bile yeterli olur. Başarılı olursak başka denizci kardeşlerimizin de katkısıyla bunu geliştirebiliriz. Bir örnek vereyim. Ayvalık’tan çıktığınızda Çıplak Ada ile karşılaşıyorsunuz. Buraya ağaçlandırma yapılsa da çıplaklıktan kurtarılsa ne güzel olur…” Can Sürekli’nin bu isteğini amatör denizci okurlarımızın karşılıksız bırakmayacağını düşünüyorum… Bir de bakarsınız bu işi hep birlikte bambaşka bir boyuta taşıyıvermişiz… İnsan hayal ettiği müddetçe yaşarmış…

  

Çatalada’ya kızılçam, fıstık çamı, mavi servi ve palmiye olarak toplam 75 ağaç dikildi. Birer aylık dönemlerde sulandı. Palmiye ve mavi servilerden sadece birer tanesi ve 10 adet kayba rağmen 35 adet çam fidesi 20 Temmuz 2021 itibarıyla halen hayatta.